Murat Çetin-kaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son
imzayı atmasının ardından Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın
yeni başkanı oluyor.
Cumhur-başkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası’nın politikası konusunda
faiz odaklı ciddi rahatsızlığı herkesin malumuydu.
Erdoğan, bu konudaki eleştirel yaklaşımını zaman zaman sert
ifadeler de kullanarak, sık sık dile getirdi.
Bu nedenle, görev süresi dolan Erdem Başçı’nın yerine kimin bu
koltuğa oturacağı büyük merak konusuydu.
Doğrusu, Merkez Bankası’nın politikalarına dönük rahatsızlık
yaratan sürecin uzun bir geçmişe sahip olmasının aksine, yeni
Merkez Bankası Başkanı’nın atanmasına ilişkin prosedür aşaması
sancısız ve kısa oldu.
Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığı görevinden aktif siyasete geçiş
aşamasında Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında yaşanan gerilim ya
da Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bazı kilit bürokratların atanması
konusunda engellemeyle karşılaştığı yolundaki iddialar, kafalarda
bazı tortular bırakmış olacak ki, “Acaba Merkez Bankası Başkanı’nın
atanmasında bir sorun baş gösterir mi?” çengeli de Ankara
kulislerinde kafalara takılmıştı.
Öğreniyoruz ki Murat Çetinkaya’nın başkanlık koltuğuna atanması
süreci bu pek de iyi niyetli olmayan beklentilerin ne kadar yanlış
olduğunu gösteriyor.
Aldığım bazı kulis bilgilerini paylaşmak istiyorum.
Her şeyden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun,
Türk ekonomisinin adeta bir cambaz gibi ip üstünde uçurumun bir
ucundan diğer ucuna geçmeye çalıştığı bir dönemde, Merkez Bankası
gibi bir kurumun ve bu kurumun başına getirilecek kişi üzerinden
yapılan tartışmanın kuruma zarar vereceği düşüncesiyle hareket
ettiklerini söyleyebiliriz.
İlk görüşme Beştepe’de
Başkanlığa Erdem Başçı’nın ardından kimin getirileceği konusunda
birkaç isim zaman içerisinde öne çıkmıştı.