Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bankalara yönelik açıklamalarından sonra sistem tekrar tartışılmaya başlandı. Aslında bankacılık sistemi Türkiye’de her zaman tartışma konusu olmuştur. Bankaların yüksek kâr rakamları sürekli dikkatleri çekmiştir, bankalar ise bu kârların öz kaynaklara ve yatırılan sermayeye oranla yüksek olmadığını, üstelik temettü olarak dağıtılmayıp sermayeye eklendiğini söylemişlerdir. Bankaların sanayinin kaynağa ihtiyacı olduğu bir dönemde kredi vermekten kaçındıkları, hatta mevcut kredileri geri çağırdıkları öne sürülmüştür, bankalar ise yasal limitler çerçevesinde her zaman kredi vermeye devam ettiklerini iddia etmişlerdir. Komisyonların seviyeleri, kredi kartları gibi birçok konuyu yıllardır tartışır dururuz.
Türkiye’nin asıl sorunu, büyümenin finansmanında bankacılık sistemine bu kadar bağımlı olmasıdır. Çünkü sermaye piyasaları büyüme finansmanı görevini üstlenememiştir. Türkiye’de sermaye piyasaları ne yazık ki güdük kalmıştır, derinlik kazanamamıştır.