Bu konuyla ilgili güncel bakış açımı belirtmeden evvel bir itirafta bulunmak istiyorum önce; Sanırım 10 yıl falan önceydi. Habertürk TV'de her gün saat 17.00'de ekrana gelen "Çapraz Ateş" adlı bir tartışma programım vardı ve birgün bu konuyu ele almıştım. Telefonla yayına bağlanan konuklarımdan biri kesinlikle Diyanet'in kapatılmasını savunuyordu, diğer taraf ise bunu şiddetle reddediyordu. İtirafım bu noktada olacak işte; Ben de yayına girmeden önce kapatılması yönünde oldukça sekter bir duruş sergilediğimden dolayı yayın boyunca hep o tarafı destekleyici taraflı bir moderatörlük sergilemiştim. Ancak yayın sonunda pes edip bu konuyu biraz daha enine boyuna düşünmem gerektiğini de anlamıştım. Çünkü kapatılması yönünde ortaya atılan iddiaların tamamını Diyanet emeklisi ilahiyatçı konuğum çok haklı argümanlarla tek tek çürütmüştü.
Bazı siyasilerin ısrarla bu kurumun kapatılması yönünde söylemlerinin de aynı sebepler oluşturduğundan o gün fikrimin değişimine vesile olan o programdan aklımda kalanları aktarmak istiyorum bugün sizlere.
"Diyanet kapatılamaz" diye bir şey yok elbette ama gerçek şu ki kapatılırsa her şey çok daha kötü olur! Berbat bir hale dönüşür.