Aslında ben çok önce, çok sevdiğim bir arkadaşımın daveti üzerine gezmek için gitmiştim…
Yalnız da değildim.
İstanbul’dan yakın 5 arkadaşım da vardı.
Ama tesadüf işte hem Kültür Bakanlığı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa düzenlenen Sur Kültür Yolu Festivali vardı…
Hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitingi…
O nedenle de normalinden daha kalabalıktı Diyarbakır ve daha coşkulu.
Dolayısıyla da zaten çok sevdiğim bu şehir daha bir keyif verir olmuştu.
Ancak Cuma akşamı Bartın’da yaşanan maden kazası ne keyif bıraktı ne de coşku.
Haber duyulur duyulmaz önce festival kapsamında planlanan tüm müzik, eğlence etkinlikleri iptal edildi.
Sonra da Erdoğan’ın mitingi…
Öncelikle maden kazasında hayatını kaybeden tüm işçilere rahmet diliyorum.
Ailelerine de büyük sabır.
Çok büyük acı ve bu acıyı tarif etmeye hiçbir yazı, cümle, kelime yetmez!
Allah bir daha yaşatmasın böyle bir kader de, keder de bu topraklara.
Umarım son olur.
Umarım bundan sonra emekçilerin “can güvenliği” öncelik alınarak sürdürülür maden işletmeciliği.
Diyarbakır’a dönersek…
Ertesi gün sabah sokağa çıktığımızda bir gün öncesinin o şen, şakrak şehrinden eser kalmamıştı.
Kalabalıktı evet ama Bartın’daki facia tüm ülkede olduğu gibi Diyarbakır halkını da mateme boğmuştu.