Hikayelerinde gasptan tutun da, çocuk istismarı, tecavüz ve cinayet gibi binbir çeşit suçun ve ahlaksızlığın yaşandığı Palu Ailesi sonunda gözaltına alındı (hatta ben yazıyı yazarken aileden 6 kişinin tutuklandığı bilgisini geçti ajanslar) ama tabii yaşadıklarını, nasıl ve neden yaşamış oldukları ile ilgili tartışmalar da bitmedi.
Aile fertlerinin bizzat kendilerinin canlı yayınlarda aktardığı konular öylesi şaşkınlıklara neden oldu ki toplumda… Bu şaşkınlığı gidermek için memlekette ne kadar psikiyatrist, sosyolog, psikolog, antropolog varsa tamamının yorumlarına başvuruldu.
Ve birçok psikiyatrist, psikolog ailenin psikolojide, “paylaşılmış paranoid bozukluk” denilen bir hastalığı olduğunu iddia etti.
Biliyorum ki çoğunuz benim gibi ilk kez duydunuz bu hastalığı ama hastalıkla ilgili yapılan tarifi Palu Ailesi’nin yaşadıkları ile kıyaslayınca gerçekten hiç mantıksız gelmiyor yapılan bu teşhis!
Ve bence biraz daha düşününce üzerinde bu hastalığın esasında epeyce de yaygın bir hastalık olduğunu görüyorsunuz.
“Yok artık! Daha neler?” demeyin sakın!
Çünkü aslında sandığımızdan çok daha yaygın bu hastalık.
Tam olarak ne demek istediğimi anlayabilmeniz için “paylaşılmış paranoid bozukluğu”nun ne olduğunu kısaca özetleyeyim sizlere…
Efendim… Önce şunu bir belirteyim… Bu hastalıkta mutlaka baskın karakterli bir insan oluyor. Bu bir lider de olabiliyor, bir cemaatin başı ya da bir ailenin reisi (Palu Ailesi’nde bu baskın karakter damat oluyor).