Şaşırdım mı Ebru Gündeş’in New York’a yerleşme kararı almasına? Elbette ki hayır!
Neden? Çünkü ABD’yi dolandırmak, bankacılık sahtekarlığı ve karapara aklama suçlarından FBI tarafından arandığını ve ABD’ye adım atması durumunda da kelepçeleneceğini bilerek eşi ve kızını da alıp Miami’ye giden Reza Zarrab’ın planının sonu buydu zaten… Sakın bana “Nasıl yani?” diye sormasın kimse! Yanisi manisi yok işte. Herşey gün gibi ortada.
Adam sattı ülkemizi. ABD polisi ve gizli servisi ve yargısı ile işbirliği yapıp Türkiye’nin altını oydu. Ve sonunda da istediğini aldı. Hâlâ birileri anlamadıysa ne demek istediğimi özet geçeyim…
Efendim… O zamanlar dilimde tüy bitti bunu sizlere anlatmak için. Defalarca yazdım, çizdim bu adam ve karısı Türkiye’yi karalamak için ABD’yle işbirliği yaptılar. “Kızlarının Disneyland’ı görme arzusu filan tamamen senaryonun bir parçası. Mesele Disneyland değil, mesele kapağı tamamen ABD’ye atmak” dediğimde kimisi inanmadı.
Şimdi o inanmayanlar ve hatta yazdıklarımı çürütmek için canhıraş Zarrab ve eşi Ebru Gündeş için köşelerinden, sosyla medya hesaplarından acıklı hikâyeler döşenenler ne düşünüyor bilmiyorum.
Bildiğim tek şey, bir kez daha Reza Zarrab ya da diğer bilinen ismiyle Rıza Sarrap! Her ne haltsa… İşte bu arkadaş ve karısı yani Ebru Gündeş… Bu ülkenin altını oymak için anlaşma yaptılar.
Daha Türkiye’deyken üstelik yapılan bu anlaşma gereği de; “Öt Reza’cım… Bize Türkiye’yi sıkıştıracak bildiğin bilmediğin ne varsa dök! Biz de ABD de de eşin ve kızınla kurmak istediğin hayatı sana verelim!” denilmişti.
İşte şimdi o denilen yerine getiriliyor.