ERKEKLER için siyasete, gündeme dair muhabbetin dibine vurulduğu yer genellikle kahvehaneler, biz kadınlar için ise kuaförlerdir. Hemcinslerim bilir. Gittiğiniz kuaförde öyle ya da böyle bir şekilde gündeme ilişkin bir diyaloğa tanık olursunuz. Ya saç boyarken hem müşterisini oyalamak hem de içinde biriktirdiğini paylaşmak için kuaför lafı açar ya da az önce okuduğu, izlediği bir haberden son derece irite olan müşteri hanım... Ondan sonra da ipin ucu kaçar zaten. Bazen diğer müşteriler muhabbete dahil olur, bazen başka bir saça müdahale eden diğer kalfalar... Ben genellikle dinleyici olmayı severim. Yani muhabbete dahil olmadan konuşulanlara kulak kabartmayı. Önceki gün işte böyle rutin bir duruma şahitlik ettim yine. Yan tarafımdaki koltuğa saçlarını boyatmak üzere oturan kadın sıkı bir Kemalist. O kadar sinirlenmişti ki az önce okuduklarına selam sabah etmeden, "Görüyorsunuz değil mi? Orada askerlerimiz şehit olurken, burada oy oranı hesabı yapıyorlar" diyerek lafı Abdülkadir Selvi'nin yazısına getirdi.