24 Haziran'dan birkaç gün sonra kulağıma üflenen; "Kılıçdaroğlu kendi isteği ile partiyi kurultaya götürecek ve genel başkanlığı Muharrem İnce'ye bırakacak!" kulisini paylaşmış ve bu kulise dair tüm bildiklerimi daha sonra Habertürk TV'de Didem Arslan Yılmaz'ın Türkiye'nin Nabzı programında kamuoyuyla paylaşmıştım.
Ama gerek kendisine telefonla ulaşıp, gerekse seçimin ertesi günü evine kadar gidip; "Sayın Genel Başkan. Muharrem İnce inanılmaz bir rüzgar yakaladı. Bu rüzgarın parti lehine devam ettirilmesi için İnce'yi partinin başına getirmeniz hem Türkiye için, hem de CHP için büyük iyilik olacaktır!" tavsiyelerine, "Gereğini yapacağım!" diyen Kemal Bey seçim sonrası yapılan ilk MYK toplantısında 180 derecelik dönüş yaparak bambaşka bir tavır ortaya koydu.
Tabii onun bu tavrı sadece beni değil, bizzat bu tavsiyelere şahit olan haber kaynaklarımı değil, herkesi çok şaşırttı!
Peki, eşi, çocukları, en yakın dostları, partinin eski genel başkanları dahil hem onun, hem de CHP’nin iyiliğini isteyen bu insanlara ‘kendi rızasıyla koltuğu bırakma’ yönünde sinyaller veren Kemal Kılıçdaroğlu’na kim ne dedi de, ne oldu da çark etti 24 saat içerisinde ve “Asla bırakmam bu koltuğu! Hadi… Sıkıysa gelin alın!” moduna girdi.
Epeydir duyuyordum genel başkanlığı bırakmama konusunda Kılıçdaroğlu’nun inandırıldığı senaryoyu… Daha doğrusu inanmak istediği senaryoyu diyeyim, dün bunu birkez de kendi hemşerisi olan, benim de eskiden beri tanıdığım bir işadamından duyunca artık emin oldum.
Adı bende saklı Tuncelili ve Türkiye’de vergi rekortmenleri arasında sayılan bu işadamı da seçimden bir süre sonra sırf; “Lütfen bırakın koltuğu artık Muharrem İnce’ye” demek için Kılıçdaroğlu’nun bir Ankara’ya gidişinde Atatürk Havalimanı VİP’e gitmiş. Maksadı çok sevdiği, saydığı yakını olan Kemal Bey’i uğurlarken aynı zamanda iyi niyetli bu tavsiyeyi de bizzat kendisine iletmekmiş.
İletmiş de!
Ve şu cevabı almış; “Mümkün değil çünkü işler bildiğiniz gibi değil, çok büyük bir kumpas var. Muharrem İnce’yi partinin başına getirmek isteyen derin devlet! Ben buna asla müsaade etmeyeceğim!”
Dedim ya; Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine koltuğunu bırakması hususunda tavsiyelerde, önerilerde bulunanlara bu senaryoyla yanıt verdiğini hep duyuyordum.
Dün de duyunca aynı senaryoyu ve dün muhalif kanadın imza sürecini baltalamak için genel merkez olarak akla ziyan hal ve tavırlarda bulunduklarına şahit olunca…
Yazayım bunu da dedim artık!
Ve sorayım Sayın Kılıçdaroğlu’na açık açık; “Kim bu derinler, neden Muharrem İnce’yi partinin başına getirmek istiyorlar Kemal Bey? Ve Muharrem İnce neden derin devletin tercih ettiği bir isim? Haydi açıklayın Türkiye’ye de biz de öğrenelim sizin bu koltuğa sıkı sıkıya yapışma nedeninizin esas gerekçelerinizi!”
***********