Biliyorsunuz oğlum Fransa'da okuyor. Şu anda Bordeaux Üniversitesi, Hukuk Fakültesi'nde eğitim gören tek Türk. 41 kere maşallah, epeyce bir çevre yaptı kendisine. Kâh Fransız, kâh başka uyruklardan bir yığın arkadaşı var. En son gittiğimde bir kısmıyla tanıştım. Sohbet etme imkânı da buldum bazılarıyla. Söylememe gerek yok bu gençlerin genelinin Türkiye'ye bakış açısı çok fena. Sohbetimiz sırasında epeyce yordular bendenizi sorularıyla. Kızmadım. Hatta hak bile verdim çünkü evet, çok cici, akıllı gençler ama sonuçta Fransa'da yaşıyorlar. Ve dolayısıyla Türkiye hakkında da tamamen medya üzerinden besleniyorlar. Medya neyi nasıl anlatıyorsa onlar da Türkiye'yi öyle okuyorlar. Bu gençlerden biriyle oğlum hepsinden olduğundan daha yakın. Bir Fransız kız. Oğlumla yakınlığından mı yoksa diğerlerine göre daha çok soruşturucu ve kurcalayıcı ya da siyasete aşırı merakından mı bilmiyorum, Türkiye'ye bakış açısı daha pozitif. Çok merak ediyor ve fırsat buldukça da değişik yerlerden okuyor Türkiye'yi. Türkçe öğrenme gayreti bile var. Onunla ben de samimi oldum. Pırıl pırıl bir zekâya ve çok güzel bir yüreğe sahip bir genç kız.