İçim sızladı, insanlığımdan utandım. O nedenle, "Allah düşmanımın başına vermesin" diyerek başlayacağım bu yazıma... Çünkü gerçekten de yaşanan trajediyi "İnsanım" diyen hiçbir kimsenin kabullenebilmesi mümkün değil. Taş olmak, taş gibi bir yüreğe sahip olmak lazım. Allah'tan şu anda en büyük dileğim; iki bebeği, yavrucağı, ruh hastası olan babaları tarafından öldürülen Dilek Yardım'a sabır vermesi, güç vermesidir. Onu tüm Türkiye gibi ben de olay sonrası morg çıkışında ağlamaktan kısılmış sesiyle feryat ederken gördüm. Elindeki emzikleri sallarken ve "Kızlarımdan geriye sadece bu iki emzik kaldı" derken. Sonra bebelerinin cenaze töreninde... Kâh tabutlara sarılıp ağlarken, kâh elleriyle bir yandan tabuta vurup bir yandan da cenazeye katılan akrabalarına, yakınlarına, eşine dostuna, "Sizin de günahınız var bu cinayetlerin işlenmesinde! Çünkü hiçbiriniz bana sahip çıkmadınız. Yalnız bıraktınız! Gidin buradan" diyerek isyan ederken...