Yıllardan beridir sorulan bir soru vardır... "CHP neden tek başına iktidar olamıyor?" Kimine göre bir türlü liderini bulamamıştır...
Yıllardan beridir sorulan bir soru vardır…
“CHP neden tek başına iktidar olamıyor?”
Kimine göre bir türlü liderini bulamamıştır…
Kimine göre ise Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte kurulmuş parti köklerinde var olan “otoriteryanizm” dolayısıyla politikalarını bir türlü güncelleyememektedir CHP…
Ben bu tezlerin doğru olduğunu asla düşünmüyorum.
Bir kere sorunun liderlikle ilgili olmadığını hepimiz biliyoruz.
Hatırlarsanız sol seçmende yıllarca; “Deniz Baykal gitsin, CHP kesin iktidar olur” anlayışı hakimdi.
Ne oldu?
Baykal gitti ve yerine tüm delegelerin desteği ve oyu ile o vakitlerde “Gandi”ye benzetilen gariban dostu, halk adamı Kemal Kılıçdaroğlu geldi.
Ve gerçekten de seçilmesinin hemen ardından Kemal Bey partinin yüzünü sola döndüreceğini, CHP’nin toplumun sorunlarına eğilecek, farklı kesimlerini kucaklayacak, işsizlik ve yoksulluk gibi sorunları çözmeye odaklanacak, emekçilerden yana tavır alacak bir parti olacağını iddia etti.
Ve yiğidi öldürelim hakkını teslim edelim…
Öyle olması için de çok çabaladı.
Ha… Eksikler olabilir ama hakikaten de son yıllardaki politikalar sayesinde de CHP ile ilgili halk nezdinde iyimser bir hava oluştu.
“CHP o eski CHP değil, değişti!” dedirtti ve dolayısıyla da sol kesimin, sosyal demokratların tamamen mesafe koyduğu CHP, yeniden umut vaat eden siyasal bir oluşuma dönüştü…