Yaşayacağız ve eğer önlem alınmaz ise de ileride beklenen daha şiddetli depremler neticesinde çok büyük kayıplar vereceğiz.
Bu arada sizlere dünkü depremde yaşadıklarımı paylaşacağım.
Bir gece evvelinde meslekte büyüğüm de olan arkadaşımın yeni taşındığı Anadolu Hisarı'ndaki evine davetliydim.
Enfes bir akşam yemeği, kız kıza medya mahallesinden dedikodular, sohbet filan derken çok geç oldu tabii.
"Bu saatte yola çıkma, kal burada" deyince ben de hazır böyle mistik İstanbul boğazını yeşillikler arasından gören farklı bir atmosfere sahip evi bulmuşken atladım teklifin üzerine.
Kalınca sohbet devam etti.
Ve sabahladık.
Hal böyle olunca da uyanmamız da depremle oldu. Ben en üst kattaki salonda kanepede yatıyordum.
Ev sahibi ise iki kat alttaki yatak odasında.
Öyle bir sarstı ki çığlık atarak kalktım yataktan ve ahşap merdivenin başına geldiğimde sarsıntı devam ettiği için de inemedim ve kendi kendime; "Deprem oluyor! Depremmmm!" diyerek bas bas bağırıyordum.