Çin menşeli Sinovac aşısının Türkiye’deki ilk basın mensubu gönüllülerindendim.
Bildiğiniz üzere bu gönüllülüğü de defalarca hem köşemde hem de ekranlarda anlatmaya çalıştım.
İlk amacım o dönemler deliler gibi aşı karşıtlığı yapanlara karşı bilimin propagandasını yapmaktı elbette ki.
İkinci amacım da düşük ihtimal de olsa virüse karşı koruma kalkanını garantiye almaktı.
Hülasa… Sinovac’ın 3. faz çalışmasına hem aşı karşıtlarına bir tavır olsun diye hem de bilimden yana olduğumu göstermek için dahil oldum.
Tabii bu gönüllülüğüm başta ailem ve yakın çevrem olmak üzere birçok kesimde şaşkınlıkla karşılandı.
Dostlarım; “Üçüncü faza katılmak demek kobay olmak demek. Daha üretiminin yapıldığı Çin’de bile aşının kullanımına onay yokken, bu yaptığın resmen delilik!” dediler.
Hiç aldırış etmedim zira korona denilen bela ile başa çıkabilecek tek yöntemin aşı olduğuna yüzde 100 inanmıştım.