Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehl-î Beyt’ine, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Mü’min kardeşlerimize, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!
“Allah’ın sevdiği kulları!’’nı geçen iki hafta önceki yazımızda İlahi Mesajların ışığında belirtmiştik! Bugünkü yazımızda da “Allah’ın sevmediği kullar!” ile ilgili Ayet-i Kerime’leri de birlikte okuyalım inşallah!
- “Allah, iman edip güzel davranışlar gösteren o fedakâr mü’minleri sonsuz kerem ve lütfu ile ödüllendirecektir. Çünkü Allah; kâfirleri asla sevmez!’’ (Rum S. 45)
- “Maruz kalınan bir kötülüğün karşılığı ancak yapılan kötülük ölçüsündedir! Bununla birlikte kim kendisine yapılan haksızlığı affeder ve sulh yolunu seçerse o kişiyi mükâfatlandırmayı Allah (cc) üzerine almıştır. Zira Allah, haksızlık yapan zalimleri asla sevmez.” (Şura S.40)
- “Evet, kendi vicdanlarına ve kişiliklerine ihanet eden bu zalimleri sakın mazlumlara karşı savunma! Çünkü Allah; hainliğe ve günaha direnen kimseyi asla sevmez!’’ (Nisa S.107)
- “Firavun’un en büyük mali destekçisi olan İsrail oğullarından Karun, Musa’nın (as) kavmindendi. Fakat servetini Firavun’un hizmetinde kullanarak kavmine ihanet etti ve onlara karşı zalimce davrandı. Oysa Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, sadece anahtarlarını taşımak bile kalabalık ve güçlü bir topluluğa ağır gelirdi. Karun’un gittikçe yoldan çıktığını gören kavmi, kabilesi, arkadaşları ve yakınları ona: “Ey Karun! Sakın şımarıp Kibre kapılma!” demişlerdi. “Çünkü Allah; gücü ve varlığıyla şımarıp kibirlenenleri asla sevmez!” (Kasas S.76)