Kıymetli Kardeşlerim, yoğun programlarımız vesilesiyle bu haftaki yazımızı kaleme alamadık. Önemine binaen 2017 yılında yazdığımız “Birbirimize Allah’ın nuruyla bir bakabilsek!” başlıklı yazımızı gündeme uygunluğu vesilesiyle tekrar ilginize arz ediyoruz...
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız ana ve babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, din ve vatan muhafızı şehid ve gazilerimize salat ve selâm olsun!
Yıllar önce muhterem, merhum ve mağfur Erbakan hocamızla Libya‘daki ilim ve siyaset önderleri toplantısına katılmıştık. Kahvaltıda Afganistan’dan gelen Cemaat Liderine, “tanıdığımız falan İslami Cemaat lideri nasıllar?” diye sormuştum. Suratını sertleştirerek: “O kâfir ve haini nerden tanıyorsun?” deyince şoke olmuştum!
İşte Hz. Ali’yi (r.a) bile kâfir görerek şehid eden bu harici kafa bugün de devam ettikçe yüzyıldır yanmakta olan mazlum coğrafyada ümmetin yasını tutmakla ömrümüz geçecek!
Yeter artık!