Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, Din ve Vatan muhafızı Gazi ve Şehidlerimize salat ve selam olsun!
Yaklaşan 31 Mart seçimlerinin önemine binaen daha önceden kaleme aldığımız “İhanete Çanak tutanlar kaleleri koruyamazlar!” başlıklı yazımızı günümüze ışık tutacak şekilde tekrar düzelterek yayınlıyoruz!
Bu nasıl zafer ki; Çanakkale, Balkan, İnönü, Sakarya ve Dumlupınar savaşları sonunda iki milyon kilometrekare vatan toprağı, Osmanlı Devletiyle beraber elden gidiyor. Ve sadece bir avuç Anadolu toprağı elimizde kalıyor. Petrol denizi Musul ve Kerkük bile sınırlarımızdayken terk ediyoruz.
Bu nasıl kahramanlık ki; kıtaların hâkimi cihan devleti Osmanlı üzerinde, planlı bir şekilde bölünmüş sınırlar içinde kırka yakın devletçiklerin kurulmasına çanak tutuluyor.
Bu nasıl vatan ve din müdafaası ki; hem harflerimiz, hem dinimiz ve hem de kıtalararası vatanımız elden gidiyor! Harflerimiz tarihe, dinimiz camiye, vatanımız da Anadolu’ya mahkûm ediliyor!.