Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd; Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!
Bugün, dünya nüfusunun üçte ikisi açlık, susuzluk ve sefalet felaketinin içerisindedir. Bu ezilen, sömürülen milyarlarca mazlumun ahları ve bedduaları yüzünden her kıtada virüsler, afatlar, seller, kasırgalar, zelzeleler ve diğer musibetler artarak devam etmektedir! Mazlumların arş-ı ala’yı titreten feryatlarına sağır, uğradıkları zulümlere kör olan bizler ve “çağdaş dünya” insanlığı; duçar olduğu korona dahil tüm bu musibetlere birde bu gözle nazar etmeli değil midir? Allahımızın ikazı ve koruması olmasa başımıza daha neler gelebilecekken; “Başınıza gelen musibetler, felaketler kendi ellerinizle yaptığınız yanlış işler ve işlediğiniz günahlar yüzündendir. Allah müstahak olduğunuz...