Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, Din ve Vatan muhafızı Gazi ve Şehidlerimize salat ve selam olsun!
İslami terminolojimizde: «Edhıye, nahr, nusük, zebh, hedy” gibi kelimelerle de ifade edilen “KURBAN” Allah’a yakın (Mukarreb) kul olmanın en güzel vesilelerinden biridir.
“Biz her ümmet için bir kulluk eylemi olarak Allah’ın kendilerine rızık olarak verdikleri dört ayaklı hayvanları Allah’ın adını anmaları şartıyla kurban olarak kesmelerini emrettik (farz kıldık!) (Hac S.34)
“O kurbanlıkların etleri ve kanları Allah’a asla ulaşmaz! Sadece sizin kulluk bilinci içinde yaptığınız amelleriniz, iyilikleriniz ve hayırlarınızla gerçekleşen takvanız Allah’a ulaşır!...(Hac S.37)”
“(Ey Muhammed!) De ki; “Benim dua ve yakarışlarım, başta namazım, orucum, zekatım, haccım, kurbanım.cihadım olmak üzere bütün ibadetlerim, hayatım, ölümüm hiçbir ortağı ve benzeri bulunmayan Alemlerin Rabbi Allah’a attir! Ve Allah içindir! Bana verilen emir budur! (Bunun demekle ve yaşamakla) emrolundum ve ( bu ümmette)Müslümanların ilkiyim!” (Enam 122-123)”
İlahi mesajları tüm Ayet-i Kerimeler gibi imanımız ve teslimiyetimizdir!