Yazımızın başlığı her ne kadar ‘’Yecüc Çin, tehlikesine karşı uyanalım!’’ olsa da, bu haftaki yazımızda asıl niyetimiz; içimizdeki Moğol kafalı, paganizm hayranı zihniyetlerin, gözümüzün içine baka baka işledikleri cürümlerden bahsetmekti!
Bu hafta ki yazımızda; Hz. Eyyub’el Ensari Camii ve Türbesiyle, Hz. Mevlana gibi ilim önderlerinin medrese ve kabirlerinin bulunduğu dini ve tarihi mekanlara maksadına uymayan bir şekilde turistik bir yermiş gibi davranılmasından ve ibadet alanlarının nasıl turistlik alana yavaş yavaş çevirme planlarından bahsedecektik.
Sorumlu Bakanlığın bürokratlarının bu ziyaretlerin ruhsuz ve şuursuz hale dünüşünü seyretmesinden bahisle, o mekanlarda çalışan mestureli hanımlara çalışma alanlarında dolaylı olarak nasıl tesettür yasağı getirildiğini, giyim tarzı olarak tercih edilen üniformaların o mekanların ruhuna uygun olmadığını ve o şartlarda ‘’tesettürlü’’ intibası altında mübareklerin ruhaniyetlerine karşı yapılan saygısızlıkları yazacaktık.