Tüm mazlumların hamisi, abisi ve rakipsiz dünya lideri Osmanlı Cihan Devleti; izzetine itibarına ve gücüne sadece İslami İlkeleri uygulayarak kavuşmuştu! İzzet’e ise; Hakk’ın, ehliyetin ve adaletin ışığında İmani, ilmi, iktisadi ve güzel ahlak toplumunu oluşturarak ulaşmıştı!
Son asırlarda ise bu değerleri yavaş yavaş terk ederek ırkçılık, Avrupa hayranlığı, putperestlik, modaperestlik ve gâvurların kıyafetlerini, yılbaşlarını, harflerini, rejimlerini ve ‘’tek dişi kalmış medeniyet’’ denilen canavarları taklitçilik hastalıklarıyla, bölünüp parçalanarak zilletten zillete düş(ürül)müştü!
Osmanlının evladı genç Türkiye’mizde de bu taklitçi batı aşığı tam münafık zillet cephesi ilimde, filimde, medyada, hukukta, iktisatta ve siyasette varlıklarını halen devam ettiriyorlar!
Gençliğimizin, manasını bilmeden dinlediği yabancı pop müziklerinden, giydikleri tişörtlerde yazılı yabancı isimlere, yabancı isimli mağazalara ve markalara kadar zihinlerini işgal zilleti her sahada bütün gücüyle tasallutuna devam...