Fazla geriye gitmeden yakın tarihten örnek vermek gerekirse Osmanlı'da iki grup alim vardı.
Bir grup saray alimi olarak bilinirdi.
Diğer grup ise halk alimi idi.
Saray alimleri ilmi tabakayı oluştururdu.
Bu alimler olabildiğince farklı kaynaklardan çağın en iyi hocalarının rahlei tedrisatından geçerek eğitimlerini alırlardı.
Tartışmaya açık ve her türlü soruya cevap veren bir ilmi birikime sahiptiler.