Rusya’nın ‘’Suriye’yi terketme’’ şeklinde yansıtılan politikası, ister istemez; ‘’Rusya, Suriye’deki hangi işini tamamladı da gidiyor’’ spekülasyonunu tetikledi. Baştan söyleyelim ki; Rusya Suriye’deki askeri üslerini kapatmayacak. Rusya’ya geri taşıyacağı yorgun askeri birlikleriyse, yenileriyle transfer edeceği konuşuluyor... Bu arada Rusya’nın Suriye’ye verdiği destekle, jeopolitik manada çok şey değişti. Türkiye’nin istememesine rağmen, hemen güneyimizde Suriye’nin bölünmesi anlamını da etkin manada taşıyan bir Kürt bölgesi (belki ülkesi) tahkim oldu mesela. Türkiye’nin Suriye’ye yol bağlantıları ciddi anlamda engellendi. Ayrıca Rejim, Rusya müdahalesi sonrasında, uluslar arası kamuoyu tarafından maalesef daha ciddiye alınmaya başlandı, Cenevre örneğinde olduğu gibi... Rusya’nın Suriye’deki rejime ve dolayısıyla PYD/YPG’ye verdiği destek, genel olarak dünyadaki ‘’islamfobik’’ damarın da olumladığı bir iş olduğu için, neredeyse Rusya sevimli bir aktör olarak lanse edildi Suriye’deki varlığıyla... Oysa kimse sormadı Rusya’ya: Suriye’de ne aradığını, niçin çoluk çocuk, kadın, ihtiyar demeden Suriyelileri öz vatanlarında katletttiğini, kimse sormadı... Rusya, Suriye’deki çok parçalı muhalefetin, kendi içindeki uyumsuzluklarından da yararlandı... Neticede, Komünizm günlerinden kadim dostu Suriye Baas politikasına, suni teneffüs gibi geldi Rusya’nın varlığı...