Anadolu insanı ailesine önem verir. Aile ilk mektep olarak, sevgi, saygı, dayanışma, empati, fedakarlık, hürmet ve şeref kaidelerinin öğrenilip kazanıldığı yuvadır bizde. Dolayısıyla hem toplumun, hem devletin yapı taşı olarak görülmüştür.
Aile aynı zamanda mahremiyetin kalesidir, yüksek değerlerin onursal makamıdır. Hem Resulullah’ın (s) önerdiği İslam toplum modeli de aile üzerinden inşa edilen bir sosyal yapıydı... Hem de Anadolu tarihinde boy göstermiş milletlerin varoluşsal orijini aile çıkışlıydı. Yani hem dini hem tarihi olarak, aileyle ilgili böylesine güçlü bir belek bağı vardı insanımızın...
Lakin günümüzde, kadın ve erkek cinslerinin sınırsız-koşulsuz rekabete ve sürekli çatışmaya itiliyor oluşu, ailenin sevgi, saygı, emniyet değil de şiddet ve dehşet mekanı olarak tarif ediliyor oluşu, gençler için ciddi güvensizliklere sebep olmaktadır. Gençlere iyi örnek olamayışımız kadar asra dair kuvvetli etkileşimlerin de bunda payı vardır. Söz ge