Sibel Eraslan Star Gazetesi

Bilal Yaldızcı’yı hatırlayan var mı içinizde?

Bilal Yaldızcı, Afganistan Cihadına Türkiye’den katılarak şehit olmuş ilk neferimizdi. 1987 yılında, henüz yirmi yaşındayken, Ahmet Şah Mesut komutasındaki mücahitlerin safında Rus işgaline...

24 Nisan 2016 | 390 okunma

Bilal Yaldızcı, Afganistan Cihadına Türkiye’den katılarak şehit olmuş ilk neferimizdi. 1987 yılında, henüz yirmi yaşındayken, Ahmet Şah Mesut komutasındaki mücahitlerin safında Rus işgaline karşı verilen cihadda, şehitler levhasına yazılmıştı... Bilal, İzmirli’ydi...  Seksenlerin gri bulutlarına dönüp baktığımda Afgan Cihadının o dönemdeki gençleri ne kadar yakından etkilediğini fark ediyorum. Bizlerden birkaç yaş büyük olanların neredeyse hepsi hapishanelerdeydi, 12 Eylül darbesinin eskaza dışarıda bıraktığı çocuklardık o demlerde. Ve meşhur İran Devrimi... 1789 Fransız Devriminden bu yana yeni bir devrim görmemiş dünya için, hem de İslam Devrimi anonsuyla gerçekleşen bu depremden etkilenmeyen mi vardı içimizde... Bilal Yaldızcı’yı, Afgan Cihadının bizler için anlamını, şehadet’in kelimelerle açıklanamayacak tesir gücünü çözmek isteyenlerin, es geçmemesi gereken bir sosyolojisi var seksenlerin...  Bu yazıyı Bilal’in geçen gün vefat eden Annesi Feride Yaldızcı Teyze’nin katılamadığım cenaze namazı sırasında kaleme almaya karar verdim. İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. Şehidin son mektubu geldi gözlerimin önüne ve kalbime oturdu. “Masumiyyet”in ne olduğuna karar veremiyor şimdiki zaman. Bilal, Hindukuş Dağlarının eteğinde kurşun yağmurlarının altında babasına yazarken diyor ki, bir dergiye aboneymiş, İstanbul’a gidip onları bulursan, eksiğim varsa ödersin diyor. Düşünüyor taşınıyor dünyada borcum ne olabilir diye... Bilal ile akranım ben. Onun şehit olduğu yıl, Hukuk Fakültesi son sınıfa geçtiğim günlerdi. Hukuk öğrencileri olarak TEKLİF dergisini çıkartıyorduk. Derginin tek kadın yazarıydım, o günkü arkadaşlarım bugünün büyük isimleri, Türkiye’yi idare ediyorlar, bürokraside, yargıda, akademide yüksek makamlara geldiler. Dergahı benden başka bekleyen kimse kalmadı, benim payıma kalem düştü.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
"Bir dostu uyandırmak..." 28 Mayıs 2023 | 483 Okunma Yeni Türkiye Sağı 24 Mayıs 2023 | 208 Okunma Maskeli balonun maskesiz müdavimleri... 21 Mayıs 2023 | 178 Okunma Bu nefretin bir dibi var mıdır? 17 Mayıs 2023 | 1.096 Okunma Ayasofya'da bir akşam namazı... 14 Mayıs 2023 | 889 Okunma