Geçtiğimiz yüzyıl başlarında, aydınlarımızın en önemli sorunu;
buhranlarımızdan nasıl kurtulacağımızla ilgiliydi. Soylu bir
soruydu bu ve toplumun kurtuluşuyla ilgiliydi. Batı karşısında
niçin mağlup olduğumuzun cevabını, bir kısım aydınlar gelenekleri
terk edip Batıcı olmakla, bir kısım aydınlar ulusçu bir
toparlanmayla, bir kısmı ise ümmetçi bakış açısıyla
gerçekleşeceğini ileri sürüyordu. Bu üç farklı fikriyatın
ortaklaştığı nokta; Osmanlı Devleti'nin varlığıydı,
mağlubiyetlerden, geri kalmışlıklardan, yoksulluktan, cehaletten
kurtuluştu... Bu fikri savaşımlar, en bunalımlı, mütareke
günlerinin baskısı altında yapılıyordu...
İstiklal Marşı şairimiz Mehmed Âkif'in en verimli şiir ve yayım faaliyetinin görüldüğü 1908-1922 arası Osmanlı Devleti'nin en buhranlı günleridir, siyasî istikrarsızlığın ve savaşların en yoğun olduğu bir dönemdir. Aydınların o döneme has buhranı aşmak için gösterdikleri gayretlerin ürünü olan v