Fikir adamı, edebiyatçı, köşe yazarı, dil bilimci, çevirmen Yaşar Kaplan beyefendi, gurbet ellerdeydi epey bir zamandır... Ahirete geçtiğinin haberini alınca, zihnimde Yaşar Kaplan'a ait tüm hatıralar bir fırtına gibi esmeye başladı. 80'lerin son demlerinden başlayıp, 90'ların tamamı ve 28 Şubat günleri de dahil, sıkıyönetimin her rengiyle örselenmiş birkaç kuşak gençliğin okuduğu, aydınlandığı bir isimdi. Allah rahmet eylesin.
Hareket ve dava adamıydı, dergiler çıkartırdı, biz Hukuk Fakültesi'ndeyken, başlığa çektiğim ''Bu Meydan''daki makalelerini sabırsızlıkla beklerdik. Sert ve tavizsiz bir imajı vardı ilk tanıdığınızda, yakınlaştıkça, samimi, çözümcü, tecrübeleriyle kendisinden genç olanlara her daim ışık tutan yapısını fark ederdiniz. Kederliydi. Düşünce suçlusu olarak yıllarca hapis yatmış bir adamdı. Nitekim gurbete çıkışı da 28 Şubat günlerinden kalma, kesinleşmiş bir fikir suçu dolayısıylaydı... Düşündüğü için cezalandırılmış bir adamdı.
Onu ''Sıf