Söz döndü dolaştı, Müslüman kadın kimliğine geldi... Oysa sadece edebiyat konuşacaktık. Ama diğer kadın yazarlardan farklı olarak örtülüydüm ve yıllar geçse de hiç geçmeyen soru geldi çattı: ''Müslüman toplumlarda, kadının erkeğe nispeten arka planda kaldığını gözlemliyoruz. Bunun sebepleri üzerine zihin yordunuz mu'' dediler...
Bir kısmıyla evet, arka planda kalmıştır diyebiliriz ama bu, arka ve ön olarak tanımladığımız kavramların içeriğine ve medeniyetlerin algılarına göre değişir, dedim... Mesela örtünmek, Batı hukuk çevrelerinde kadın aleyhine bir durum olarak tespit edilir, kadının gerileşmesi, engellenmesi, arka plana itilmesi gibi değerlendirilir. Oysa İslam toplumlarının nazarında ancak hür ve onur sahibi kadınların giysisidir tesettür. Veya bizim medeniyetimizde Ev'in kutsal ve toplumun inşasında başat rolünü, Batılı toplumlarda kadının eve hapsi gibi değerlendirenler oluyor. Ev-dışı olmayı, özgürlükle perçinleyerek anlatıyorlar. Bizdeki özgürlük