Tarih içinde geçirdiği kültürel dönüşümlerle kadınlarımız, farklı özellikleriyle yazılı evrakın öznesi oldular. Prof. Mehmet Kaplan, kadim Türk edebiyatının ayak izlerini sürdüğü Dede Korkut Hikâyeleri'ndeki kadın tipolojisini; alp, kahraman ve evinin dayanağı olarak tanımlar. Hikâyelerdeki kadın erkek ilişkisi; aşk veya sevda gibi naif duygulardan çok cesaret, kahramanlık, atılganlık, fedakârlık, sabır, direnç gibi faziletlere yaslanır. Sözgelimi; kadın, evlenmeyi seçeceği erkeğin cesur, yiğit, kahraman olmasını bekler bu uğurda onu ölçer, biçer, çeşitli sınavlardan geçişini değerlendirir. Kadın aynı zamanda yönetimde de etkindir, savaşta ve barışta eşiyle ortak iş tutar. Oğlu esir düşen hatunların, yardımcı olarak tuttuğu kırk ince belli kızı da yanına alarak, pusat tutarak savaşmaya gidişi, pek çok hikayede tekrarlanır. Kafirler, Kan Turalı'yı uykusundayken yaralarlar, eşi Selcan Hatun, atına atlayıp pusatını kullanarak kurtarır onu... Şöyle der Dede Korkut: ''Bir böl