Artık küresel, sınırsız, yüksüz, kütlesiz, elle tutulup gözle görülmez bir uçuculukta yazacağız...
Batı karşısında niçin geriliyoruz, niçin bitmeyen yenilgiler mahkumuz diye soran Osmanlı aydınlarından Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, 18.yy’ın başlarında 28 Hasan Çelebi’yi Fransa’ya büyükelçi olarak gönderirken muradı, Fransa’da neler olup bittiğini öğrenmekti. 28 Hasan Çelebi, oğlu Said Efendi’yi de yanına almıştı, Paris’e giderken. Oğlunun ilk işi, Fransa’daki matbaayı ziyaret etmek olmuştu. Dönüşte, ‘’dini eserler basmamak’’ kaydıyla Sadrazama söz verildi. Ve Said Efendiyle, Macar muhtedilerinden İbrahim Müteferrika 1727 yılında matbaayı kurdular... Kuşkusuz bu, çok büyük bir devrimdi!