Kovid salgınıyla birlikte modern insanın kime veya neye güveneceğine dair zaten dar olan dünyası daha da daraldı... Dokunmanın, değmenin, tokalaşmanın, musafahanın, sarılmanın şüpheyle, tedirginlikle, hatta bir suç gibi karşılandığı, yasaklandığı günlerdeyiz. Cenazeye de düğüne de gidemiyorsunuz. Anneniz hastaysa yanına yetişemiyorsunuz, kardeş kardeşe, baba oğula hasret düştü bu hastalık günlerinde... İnsan ki; ayrılıkla sınanıyor...
Dinimizin emirlerinden olan akraba hukuku, hasta ve taziye ziyareti gibi ödevlerimiz de şimdilik kesintiye uğramış gözüküyor... Caddeler, sokaklar, meydanlar boş... İnsanlık adeta karantinaya alındı. Hayret ki; dünya bizsiz döneye devam ediyor, hatta denizler, ırmaklar, ormanlar bizlerin yokluğunda daha özgür, daha rahat, gümrah ve güvenli bir hayatı tecrübe ediyorlar...
Modern insanın zaten evhamlı ve güvensizliklerle dolu yaşantısı, bu yeni tecrit gündemini, yalnızlığı çoğaltan kırılganlıkları nasıl taşıyacak? Kuşkusuz, dua