Çok sevdiğim şaire Füruğ Ferruhzad’ın ‘’İnanalım Soğuk Mevsim’in Gelişine’’ adlı meşhur şiirinden bir dize bu; ‘’mevsimlerin sırrını biliyorum’’. Şiirde zamanın geçtiğinden dem vuran bir kadının, gözleri toprağın sükunetine takılı olarak adeta bir saat sarkacını andıran mısralarında yol alırsınız... Ahmet Haşim’in meşhur, ‘’ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak’’ mısralarının hüznüne eşlik eden tınısı yüreğinize dokunur...
Füruğ Hanım, şair, senarist, yönetmen ve çizgi ustası, çok yönlü bir sanatçıdır. Kısa ömründe bir rüzgar gibi esmiş, toplumun kendisini anlayamadığından yakınmış, ardından yakınmayı da bırakmış, kadın haklarını, yetimlerin ve engellilerin haklarını da her daim aşk temalı sanatına yansıtmayı amaç edinmiş bir kimseydi.
Fakat bu şiirinde karşılıksız aşk ve yalnızlık kadar, yaşamın son demlerine ayak bastığını farkeden bir kadının bilgeliğiyle söylenmiş dizeler de var. Sözgelimi başlığa çektiğim ‘’mevsimlerin sırrını biliyorum’’ dizesi, tam da bu feleğin çemberinden geçmiş ve eşyanın hakikatine yakınlaşmış bilgeliği ifade eder...