Bunu söyleyen, Fransız bir hekim; Dr. Marcel Carret. Büyük şeyh Ahmet el-Alevi'nin (1869-1934) hasta oluşuyla Cezayir'de tanışmışlar. İlkin hekim-hasta ilişkisi şeklinde başlayan yakınlıkları, Marcel beyin hatırlarında anlattıklarına bakılırsa, kısa sürede dostluğa dönüşmüş... Şeyh Ahmet el-Alevi, Kuzey Afrika'da geleneksel İslam tasavvufunu kökleştiren ve tüm dünyaya yayılmasına vesile olan bilgelerindendi. Frithjof Schuon, Rene Guenon, Martin Lings gibi mühtedi düşünürlerin aydınlanmasına vesile olmuş bir Şeyh'ti.
1. Dünya Savaşı sonrası, Cezayir'e taşındığı sıralarda kendisini mesleğine adamış bir hekim olarak tanınan Dr. Marcel, haftanın birkaç günü, yoksul hastaları çok düşük ücretle muayene etmesiyle namlıydı o yıllarda. Onun bu özelliğini bilenler, kendisini, geçirdiği ağır gripten sonra, yemeden içmeden kesilmiş Şeyh'lerine götürmek isterler. Doktor, hastasını muayene eder, ona bazı tıbbi nasihatlerde bulunur ve günlüğüne şöyle yazar: ''Misafir edildiğim