Liseliler üzerinden sürdürülmek istenen bir hareketlilik var. Adı üstünde “delikanlılık” vaktini elbette hepimiz gözetiriz de ya şu dinazorlara ne demeli... Hemen her türlü imkanla denedikleri kaos projesini, “Pkk ile yapamadık bari liselilerle deneyelim” cinsinden ortaya atılan yaşlı başlı kalemşorlara ne demeli... Hemen her kıpırdanıştan kendi başaramadıkları “devrim”lerin gecikmiş hasadına yol arıyorlar. Liselilileri, Liselililerin karşısına getirmek niyetindeler besbelli.
Yok efendim, Tevfik Fikret gibi ilerici bir müdür arıyormuş Galatasaraylılar. Yok efendim, İstanbul Lisesinde Nurettin Topçu nasıl okutulabilirmiş... Bugünün gençliği için çok eski bir tartışma değil mi bu Allahaşkına... Bir de sosyal medyada çevirdikleri görüntüler var; liselere mescid istemiyorlarmış, başörtülü kız öğrencileri militanlar olarak fişleyen o fotoğraflar hele... Baktığımda ikna odalı günlerin demir soğukluğunu gördüğüm o fotoğraflarda bariz bir tiksinme, pervasız bir nefret, uluorta bir öfke duruyordu bu gibi... Ne yaptı bu kızlar size... Liselerinizle ilgili nasıl bir suç işlediler? Ne yaptı mescitlerinde selavat getirenler size... Sizin derdiniz ne? Eğitimin kalitesiyle mi ilgili itirazlarınız, hocalarınızın yetersizliği ile mi ilgili, müfredat mı sıkıyor canınızı, derslikleriniz mi yetmiyor, spor salonunuz, laboratuvarınız mı eksik... Bunların hepsi veya bunlara benzer eksiklikler varsa, elbette itiraz edilir, konuşulur, çözüm aranır, bulunur da...