"Cennet bahçelerinden bir bahçe olan uykuyu veren Allah ise yavruyu uyandıran da annesidir" Knut Reiersrud’ın "Şer Ekseninden Ninniler" adlı çalışmasının fragmanında böyle konuşuyor iki Afgan nine… Bizde de "anne kalbi uyanıktır" derler. Doğu toplumlarında merhametin olduğu kadar uyanış ve dirilişin de simgesidir anneler.
***
1992’den bu yana ülkemizdeki seçimleri yakınen takip ediyorum. Gerek mahalli, gerekse genel seçimler takip ettim, 2007 Referandumunu da katarak söylemeliyim ki; 16 Nisanda geçireceğimiz sandık tecrübesi hepsinden farklı. Her şeyden evvel dış dünyanın merakla Türkiye’ye kilitlenmiş ilgisi hatta işi nefret düzeyinde Türkiye aleyhtarlığına çevirmiş olmaları bu sandığı, şimdiye kadar gittiklerimizden farklı kılmaya yetip artıyor. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra ilk kez Türkiye karşısında birleşik bir Haçlı konsorsiyumu gibi hareket eden Batı toplumları, belki de hiç hedeflemedikleri şekilde AK Parti oylarını konsolide ediyorlar. Buna CHP’nin klasik beceriksizlikleri de eşlik edince, sular kabarıp AK Parti gemisini yükseğe kaldırıyor...
Lakin şimdiye kadar diğer seçimlerde görmediğimiz şekliyle etkin olan bir kesim dikkat çekiyor: Kararsızlar. Hiçbir seçimde anahtar rolünü bu kadar oynamamışlardı. Şimdiye kadar özelikle mütedeyyin kesimde etkinliği ve heyecanıyla göz dolduruşuna alışık olduğumuz kadınlarda hissedilir derecede kararsızlık veya hareketsizlik var. Kararsızlığın ayak sürüdüğü kesimler olarak etkin rolün kadınlar ve gençler tarafından omuzlanmış olması mühim farklılıklardan. Kararsızlıkları veya çekimserlikleri, liderler piyasada sıcak teması arttırdıkça az da olsa çözülüyor gibi gözükmekte... Nitekim son Yenikapı Buluşmasının ağır yükünü de yine hanımlardı omuzlayanlar.