Şiddet; vurup, kırma, parçalama, yok etme, öldürme eylemlerinden ibaret değil. Birbirimizi sevmeyerek, ilgilenmeyerek, duyarsızlıklarımızla, sorumsuzluklarımızla da doğabilir şiddet. Hatta ilkine göre soyut kaldığı için; sevgisizlik, duyarsızlık, ilgisizlik, sorumsuzluk kirli bir yosun tabakası gibi toplumu sinsice, yavaş yavaş kaplar, ele geçirir de bizler hiç bir şeyi fark edemeden kendimizi normalleşmiş şiddet karşısında yapayalnız bulabiliriz...
Pandemi koşullarının giderek ağırlaşan ekonomik basıncıyla ciddi bir sınavdan geçiyoruz. Ama devletin ve mahalli idarelerin sosyal politikalarını öylesine benimsedik ki, bu darlık günlerinde bireysel olarak neler yapabilirim sorusunu bile sormuyoruz. Halk Ekmekler önündeki kuyruklar arttıkça a