Aydınlanma hissi bizde iki tür tesire yol açmıştır; ilki ‘’halk bilmiyor biz biliyoruz’’ tavrı, diğeri ise ‘’cahil kalmış halkı aydınlatma’’ya dair görevseverlik...
Aydın/ Halk ikilemi, Cumhuriyetle başlamadı, modernleşme serüvenimizin en başından beri aydın krizi yaşıyorduk zaten... İlk modernleşme hamlelerimizin 1800’lerin başlarında ve ‘’Batı karşısında biz niçin mağlup oluyoruz’’ sorgusuyla başladığını zikredelim evvela. Bunu 1839 Gülhane Hattı Hümayunundan itibaren, meşrutiyetler takip edecektir. Parlamentolu bir meclisin vazife başında olduğu, vekillerin serbest seçimlerle seçildiğini düşünecek olursak, 1876’daki Kanun-i Esasi’den bu yana kayda değer bir anayasaclık ve parlamento deneyimine sahibiz.