İbrahim Kalın bey, siyasi-idari görevlerinin yanı sıra münevver kişiliği ve sanat ehli olmasıyla da tanınır, bilinir. Akıl ve tefekkür kadar, gönül ve hissiyat üzerine de, evren-ruh ilişkisi bağlamında zihin yorar. Doğu-Batı geriliminde kutuplaştırıcı değildir, yapıcıdır, ortak yaşama kültürü üzerine düşünür. Onu meşhur fikir insanı Seyyid Hüseyin Nasr'ın asistanlığını yaptığı günlerden bu yana tanıyoruz. İlkin yaptığı değerli Doğu-Batı çevirileriyle, ardından kendi gönül ufku ve idrak dünyasından süzülen eserleriyle geldi bugüne kadar.
Çok yönlü bir kişilik. Düşünceli ve gayet ciddi görüntüsünün aksine yakından bakınca sempatik bile denebilecek kadar neşeli, monotonluktan uzak, hayata dair bir insan. Evet, müzisyen. Ve müziğin dışarı çıkarak taşmak isteyen gümrah yeraltı sularına benzeyen dokusu, evet onda da galip geliyor, zaman zaman o da işitilmek istiyor. Müziğin tabiatı, kendisini işittirmek isteyişiyle mukadderdir. Müzik, eğer ona aşık iseniz, sizi ya sazen