İz Yayıncılık’ta. Yeşil renkli bir abajur altında kağıt kalem çizgilerine dalmış, uğraşıyordu. Raflarda intizamlı bir şekilde sıralanmış kitaplar, ileride açık duran bir seccade, ama asıl ilgimi çekense, geçen hafta Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde seyrettiğimiz eserleri, çerçeveler içinde üst üste dizilmiş hatta yığılmış, sanki bir define sandığı açılmış ta, ortalığa saçılmış mücevherler... Çocukça bir safiyetle, “Biri benim olsun mu” dedim. Güneş gibi çın çın parlayan siması mütebessim; “Seç birini bakalım...” dedi.
***