Kur’anı Kerim’i dinlemek bir çağlayanın eteğinde oturup dinlenmeye benziyor benim gibi yorgunlar için. Seher vaktinin huzuruna, sümbüllerin cennetin sırrını taşıyan hüzünlü kokusuna benziyor... Gürül gürül coşan ayetlerin serinliğiyle, içimizdeki ateşin sönmesi gibidir o dinleyiş... Şüphelerle kıvranan insanlığın, kendini ararken ulaşacağı tertemiz bir sükunet yaylasıdır Kur’anı Kerim. Çocuklarımızı emanet ettiğimiz Kitaptır o...
Onu bir adalet kitabı olarak okuyabilirsiniz. O bir hukuk kitabıdır, insanlığın yasalarından bahseder. Özgürlüğün değerinden, insanlığın ancak hür düşünceyle tamamlanacağından bahseder. Ticaret ilişkilerinden, evlilikten, boşanmadan, kadın erkek ilişkilerindeki sınırlardan, kuşların, taşların, ağaçların, ırmakların hakkından... Mü’minlerin zalimle mücadele ve adaleti sağlama ödevlerinden söz eder.
Onu kozmolojik bir kitap olarak okuyabilirsiniz. Bir evren kitabıdır, güneş sisteminden, Tarık yıldızından, Kamer’den, Şems’ten, burçlardan, bilmediğimiz alemlerden bahseder.