Çapa'da,asansörsüz yüksek çatılara çıkmak benim için kendimi aşmaya değer bir işe dönüştü artık. Dördüncü kattan sonraki her kat için kendime madalya takıyorum. Sonra başka bir şey oluyor. Yedinci veya sekizinci kattan, çatıdan, etrafa bakıyoruz Burak'la... Her katta dünyanın sesleri biraz daha azalıyor, çatılarda başka bir dünya hüküm sürüyor. Biraz ötede Saray Meydanı, hem Osmanlı hem Bizans döneminde Saray mahalli... Her sokak Abdal dolu, Baba dolu, Fatih Sultan'ın Ordusunun önünde ilk bunlar girmiş derler Surlardan içeri, silahsız, pusatsız, eyersiz, boyunlarında asılı bir Mushaf, o kadar... Abdal, bedel demek... Zamanı bu isimsiz adamlar tutuyor şehrin üstünde...
Çatılardan bakınca aşağıda kalıyor; talebeler, mültec