''Yorgunluk Toplumu'' asrındayız... Profesyonellik arttıkça,
şehir yaşamı içindeki güçlü sirkülasyon da hızlanıyor ve zamanı
üstüste yaşamak zorunda kalıyoruz, daha doğrusu savruluyoruz, un
ufak oluyoruz. İşlerimize, okullarımıza gitmek için, işlerimizden,
okullarımızdan dönmek için, çok yoğun bir kalabalığın ve karmaşık
bir trafiğin içinden geçiyoruz. İnsanlar sabırsız, insanlar huysuz,
stres baskısı altında, aslında şehrin insanları çok
yorgun...
Geçtiğimiz günlerde genç bir asistan hekimin vefatıyla yorgunluk yeniden gündeme geldi. Kaç saat nöbet tuttuğunu tartışmaya girmek gereksiz, zaten gündem dediğimiz şey de o kadar hızlı akıp kaybolan bir şey ki, bu vakayı da kısa süre içinde unutacağımız çok açık... Allahtan rahmet mağfiret dilerim, ailesine, arkadaşlarınaysa sabırl