Kadın’ dizisinde oynayan Özge Özpirinçci (Bahar), bir bakıyorsunuz aynı gün dizinin reklam arasında, “Mutlu et kendini” diyerek browni yiyor. Bembeyaz bir yüz, çökmüş göz altları ve feri gitmiş gözleriyle Bahar bir tık ötede, şehir ışıkları dekorunda fonda mutlu mesut bir müzik eşliğinde karşımıza çıkıyor. O reklam, bu oyun falan demeyin. Bu kadar da değil. İmaj dedikleri bir olay varsa, karşılığı böyle durumlara mahal vermemektir. Oyuncu koçu mu diyorlar?
Ne işe yarar? Diziyi çekenler görmezler mi bu kadar tezat hallerin profesyonel kartvizitinde yeri olmadığını. Şimdi browni yiyecek, sonra da Bahar olup, bizleri ağlatacak öyle mi? Valla ben o reklamda kaldım, devam edemedim.
Diziler kafamızı çalıştırır!
Diziler bizi uyutuyor diye yükleniriz. Saatlerce çekirdek
çitleyerek zengin adamın fakir kadını nasıl kafaya aldığını
izlettiriyorlar diye söyleniriz. O kadar da senaristlere
yüklenmeyin. Birikmişliğin, film gibi dizi senaryolarında ufuk açan
örnekleri de olmuyor mu? ‘Kadın’ dizisinden bir sahne vardı.
Şirin’in günlüğünü babası Enver okumuş. Anne Hatice (Bennu
Yıldırımlar), gerçeklerin ortaya çıkmasına çok kızıyor.