Hülya Avşar’ın ‘Selfi’ filmi, beklediği ilgiyi görmemiş. Bin 302 kişi izlemiş. Haberler böyleydi. Bu rakamlar ve ‘gişe’ işleri, ‘görsel başarı’yla eş değer tutulmamalı. Projelerin beğeni haliyle, ‘iyi film, iyi oyunculuk’ kıstasları karşılaştırılmamalı... Bunu bir kenara koyduktan sonra, Hülya Avşar örneğine gelelim... Avşar’ın ‘bilinirlilik’ oranıyla, ‘izlenilirlik’ oranları farklılık gösteriyor. Bunun da en belirgin örnekleri oynadığı dizilerdir. 2001’deki ‘Savunma’ 13 bölüm sonra ATV’de final yaptı. Yapım, Rutkay Aziz’le başroldeydi ve Nuran Devres’in kaleminden çıkmıştı. İddialı bir kadro vardı ve kurgusuyla dikkat çekiciydi. Başarılı avukat Şahnaz (Hülya Avşar), zor ve gizemli davaları, avukat eşi ve yardımcılarıyla çözmek için uğraş veriyordu. Anlaşılamayan ve bekleneni veremeyen proje olarak tarihe geçti. 2004’te ‘Kadın İsterse’ çekildi. Yine iddialı bir kadro ve Birol Güven imzası vardı. Cihan Ünal, Zerrin Sümer, Deniz Çakır, Derya Baykal, Kazım Akşar, Burçin Terzioğlu, Vildan Atasever, Ömür Arpacı, Turan Özdemir ve Özge Özberk, dizinin ekibiydi. Star TV’de başlamış, ikinci sezonunda Show TV’ye geçmiş ve 2006 Haziran’da final yapmıştı. Fena sayılmayacak bir zaman dilimi... 52 bölüm oynadı toplamda...
Ömrü kısa, acısı büyük oldu
Avşar’ın, doğulu bir aşiret reisi olan babasının öldürülmesinden sonra İstanbul’a gelerek, şirketlerin başına geçen hırslı bir kadını, Selma Güneri’nin de onun annesini canlandırdığı ‘Zümrüt’, 2004’te Kanal D’de yayınlanmıştı. Müşfik Kenter, Ragıp Savaş ve Şemsi İnkaya gibi isimler vardı dizide... Zümrüt’ün hikayesine çok inandığını ve o yüzden uzun bir aradan sonra dizi setlerine geri döndüğünü söylemişti sanatçı... Altı bölüm yayınlandı. Rol arkadaşı İsmail Hakkı Sunat’ın cinayete kurban gitmesi, Avşar için unutamadığı acı bir anı oldu.
Devamı kısa sürdü