Bizde ekran eşittir, diziler olarak görülüyor. Mesela siyasi
tartışmalar vardır. Şu sıralar belgesel izlemek daha yararlı gibi,
kafa karışıklığını önler.
Ya da ufuk açıcı, bilgi dağarcığında
sorular uçuşturan programlar...
Az sayıda da olsa mevcut...
Ulusal Kanal’da Prof. Dr. Şahin Filiz’in ‘Felsefe ve İnsan’
programında ‘İslam felsefesi dönemleri’ anlatılıyordu. Filiz,
“İslam felsefesi ve medeniyetlerle ilgili yazılan bilgilere, çeviri
eserlere baktığımızda Arap felsefesi diye adlandırıldığını
görüyoruz. Koskoca İslam uygarlığını, Arapların tekeline vermek
gibi ilkel bir alışkanlık var. Bunu batılılar da yapıyor. Tam
tersi... Ben de diyorum ki, İslam felsefesi bir Türk
felsefesidir.
Neden? 9-14. yy arasını İslam felsefesi olarak belirlemiştik.
İslam rönesansı dediğimiz bu 500 yıllık
dönem, acaba kimin adıyla geçiyor? Farabi’yle anılıyor. İslam
felsefesini sistemleştiren bir Türk filozofuydu. Kendinden sonra
gelen İbn-i Sina da bir Türk filozofudur” şeklinde
konuştu.
Bu konuları işleyen Pelin Çift, hocamızı ekrana çıkartır mı? Gerçi
bazı kesimler pek sevmez hocayı da... Ama en azından bir tartışma
konusu olarak konuşmak gerekir.
Aristo’yu kim hatırlattı?