Dolunay’, yaz döneminin izlenebilir kıvamdaki dizilerinden
biri. Zengin adam ve fakir aşçı kız, (kaldıkları bekar
kız evinin hali hiç fena değil) zenginler arası para trafiğinin
entrikalarla süslenmiş hali. Hep aynı hikayeler ve abartılı
karakterler. Asuman (İlayda Akdoğan) nasıl da gıcık kapıyorsunuz
kendisine,
‘Paramparça’ dizisi Alina Boz’dan bir gömlek üzeri diyelim. Ev
ahalisi bütün bunları
kabullenirken “Neden izliyoruz?” sorusunun cevabını buldu:
“Sahneler kısa tutuluyor ve oyuncu rahatlıyor.”
Yönetmenin önemi
Dizideki hemen hemen bütün karakterler yeri geldiğinde kamera karşısında işini yapıyor. Süreleri kıvamda olunca da sırıtmıyorlar. Ev ahalisi, yönetmen Çağrı Bayrak için “Bu diziyi iyi götürüyor” dedi. Bizimkiler, Bayrak’ın oyuncuların kapasitelerini, neyi ne kadar yapabileceklerini çözdüğü görüşünde.
Senaristler ve diyaloglar
Ev ahalisi, “Diyaloglarda pek mantık hatası yok. Yerli dizilerde
bu duruma az rastlanır” diyerek senaristleri de beğendiklerini ve
bu sıkılmama durumunda onların da payının olduğunu söylüyor.
Dizinin sahnelere serpiştirilmiş müziklerini de beğendim. Bildik
gerilim, dram ve sevinç gibi temalar yerine, durumu hicveden
melodiler tercih edilmiş.
İzleyiciyi, ‘Hadi şimdi geril’, ‘Şu an komik bir durum var’ diye
daraltmıyor.