Malum bizim diziler pek revaçta... Dünya
pazarının önemli aktörlerinden oldular. “Türkiye’nin yumuşak gücü”
bile deniliyor. Yurt dışında pazarlama işi çok gözde. Televizyon
dizi ve format fuarlarında bulunmak da bu nedenden dolayı önemli.
Fransa bu konuda Avrupa’da bir numara. Ekonomik getirisi yüksek
oluyor. Yapım şirketleri, televizyon kanalları, buralara akın edip,
paraları akıtıp tanıtım yapıyor. Oteller doluyor, stant kiralarına
para basıyor. En son bir ay içinde üç dizi fuarı, Fransa’da
gerçekleşti. MIP TV (Global TV ve Dijital İçerik Pazarı) 9 Nisan’da
başladı, 12 Nisan’da bitiyor. Yine Cannes’da gerçekleşen, bu fuarın
öncesinde bir uluslararası dizi festivali halen devam ediyor;
‘CannesSeries’... 4 Nisan’da başladı, bugün bitecek. Bu ayın
sonlarına doğru bir başka uluslararası dizi festivali daha var;
‘Serie Mania’... Fransa’nın Lille şehrinde 27 Nisan-5 Mayıs
tarihleri arasında gerçekleşecek.
Biz neden yokuz?
Son iki fuarın dizi yarışması bölümüne katılan ülke ve dizilerine baktım. Bizden kimseyi göremedim. Dizilerimizin büyük çoğunluğu ‘telenovela’ tadında, bu tarz yarışmaların formatına uymuyor. Yine de dramatik kurgusu elverişli yapımlarımız yok mu? Standart örneğimiz ‘Son’ dizisidir. Yeni dönemde ‘Poyraz Karayel’ mesela ilk aklıma gelen... İsrail, her iki festivalde var. Tam dört diziyle katılıyor. Rusya mevcut, Meksika da var. Bu kadar dizi pazarının içinde olup, bir tane ‘yarışma dizisi’ olmaması ilginç geldi bana. Bir başka yorum daha var. “Belli fuar ve festivallerin dışındakilere katılmak şart değil.”
Bu fuara gitmiyoruz