YAZARA SAYGISIZLIK DEĞİL Mİ BU?
Netflix’te gösterilecek Türk dizisinin tanıtımını içeren bir basın bülteni yayınlandı. Projede; Çağatay Ulusoy, Okan Yalabık, Ayça Ayşin Turan, Hazar Ergüçlü ve Mehmet Kurtuluş başrollerde. Dizinin yönetmeni Can Evrenol, görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki, görsel efektler Gradient Effect ve prodüksiyon tasarımıysa Deniz Göktürk’e ait. Bültende, “Dizi, tarihte kendisine verilmiş gizli bir görevle İstanbul’u korumak zorunda olduğunu öğrendikten sonra, dünyası altüst olan Hakan’ın serüvenini anlatıyor” şeklinde geniş bir özet sunulmuş. Dikkat ettim, dizinin adı yok. Daha önce de ‘Bu proje bir romandan hareket edilerek çekilecek’ diye yazmıştım. İpek Gökdel’in ‘Karakalem ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikayesi’ adlı romanından artık uyarlama mı, esinlenme mi o kıvamda bir durum... Romanın telif hakları, sektörün içinde yıllardır bulunan ayrıca bu konuda ülkenin en önemli ajansı Onk’un sahibi Mehmet Karaca’da. Bülteni hazırlayan halkla ilişkiler şirketine, “Bültende romancının adı neden yazmıyor?” diye sordum. “Netflix tarafından paylaşılan metin böyle” cevabını aldım. Bildiğim kadarıyla O3 Medya romanın telif hakkını parasını ödeyerek aldı. Peki niye metinde yazarın adı yok? Karaca’ya sordum. “Anlamak mümkün değil” dedi. Mesela elektronik postama, ‘Dizisiyle çok ses getiren roman ‘Küçük Ama Büyük Yalanlar’ şeklinde bir bülten gelmiş. Romanın başarısıyla millet övünüyor. Bizde adı ve yazarı gizleniyor.