Aslında, “Bu maçtan pek umudumuz yok kazasız belasız atlatalım”
mantığı ise şu cümlede yatıyordu: “Ne yapıyorsa çıksın gitsin
Fransa, en az vereceği zararla...” Fransa zaten gidecek kafadan,
hiç olmazsa fazla zarar vermeden gitsin Türkçesi. Konya’da oturup
hepimiz izledik, kimin kime ne zarar verdiğini.
Genel olarak ‘kazasız belasız atlatalım’ ön plandaydı ve TV
Net’teki yorum bunun belgesiydi. Peki ne oldu? ‘Yeni kuşak milli
takım’ öz verisini ortaya koydu ve Fransa’yı fena halde yendi.
‘Tarih yazdık’ lafı için bu maç fazla. Yani 3-0’lık bir Macaristan
maçı gibi bakmamalıyız. Avrupa’da başarılı sonuçlar alan bir 90’lı
yıllar sonrası geçmişimiz var. Dünya üçüncüsü olmuşuz, ne olursa
olsun. ‘Tarih yazmak’, Avrupa Şampiyonası’nda final oynarsın ve
şampiyon olursan o zaman olur. İzlanda maçının sonucu ne olursa
olsun biz bu gruptan çıkarız ve yeni bir ‘genç kuşak milli takım’
artık doğmuştur. Unutmadan bunda Mircea Lucescu’nun da katkısı
olmuştur.