Öteden beri adalet mekanizması ile ilgili tartışmalar var. Dün bu memlekette adalet yok diyenler vardı bugün de adalet yok diyenler var. Hatırlarım, bundan tam 20 yıl önce bir adli yıl açılışında Yargıtay Başkanı Mehmet Uygun, “vicdan ve cüzdan arasına sıkışmış yargı var” demişti. Yargı mensuplarının ekonomik gerekçeler nedeniyle adil karar vermekte zorlandığını belirtmişti. Bu cümlelerle tarihe not düşmüştü. Bizim kadim geleneğimizde Hz. Ömer’in adaletinden bahsedilir ve Adalet Mülkün Temelidir denir.
Basit suçlardan siyasi suçlara kadar memlekette adalet dağıtılamadığı görüşü halkımız arasında yaygın durumda. Oysa bir toplumu ayakta tutan en temel ortak değer adalettir. Hazreti Adem’den günümüze bütün kadim din ve gelenekler adaleti en yüce değer kabul etmişlerdir.
Yapılan bütün anketlerde, kamuoyu araştırmalarında yargı en az güvenilen kurum durumuna gelmiştir. Bu çok büyük bir travma, yozlaşma ve çürümedir. Adaletin yerini bulması, hukuka güven kavramı önemlidir. İster dindar olarak kul hakkı deyin ister modern hukuk olarak adil yargılama deyin bu konular çok önemli.
Mevcut Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül hem modern hukuka hem geleneksel değerlere, vicdan, irfan kavramlarına sahip bir devlet adamıdır. Hukuk ve adalet kavramlarının yıprandığını, içinin boşaltıldığını elbette o bizden daha iyi bilir. Kendisinin bu göreve gelmesi bir fırsat olmalıdır. Bütün ömrünü ahlak ve adalet mücadelesine adamış Sayın Gül’ün mutlaka bu konuda radikal adımlar atmasını bekliyoruz. Mazlumun dini sorulmaz. Mazlumun siyasi görüşü sorulmaz. Adalet müessesi konjonktürel dengelerden etkilenmez. Bu konuda bakana güvenmemiz gerekir.
Adalet ile ilgili Cumhurbaşkanımızın açıklamaları oldu. Bu açıklamalar adil bir yargı düzenine geçişin işaret fişeği olmalıdır. Bakınız Sayın Erdoğan ne diyor: