Anlaşılması en zor siyasetçilerden biridir Devlet Bahçeli. Zaten konuşmalarında bizi anlamak zordur der. Bırakınız farklı siyasi partileri MHP içindeki bazı siyasetçilerin de Sayın Bahçeli’yi anlamakta zorluk çektiğini biliyorum. Gazeteci dostlarımız da Bahçeli’yi anlayamadıklarını sıklıkla söylerler. Peki gerçekten Bahçeli’yi anlamak zor mu? Eğer Sayın Bahçeli’yi açıkladığı kriterlerle anlamaya çalışırsanız kendisini anlamanın zor olmayacağı kanaatindeyim. Sayın Bahçeli bütün açıklamalarının merkezine “önce vatan” kavramını yerleştiriyor. Merkezde bu kavram olunca Bahçeli’yi anlarsınız.
Bahçeli’yi vatan, devlet, millet kavramı dışında değerlendirirseniz yanılmanız kaçınılmaz olur. Mesela MHP içindeki muhalifler ne diyor? Biz neden iktidar olamıyoruz? Biz neden iş alamıyoruz? Biz neden bakan olamıyoruz? Diyorlar. Siyasetin merkezine kazanma duygusunu koyarsanız bu sorular haklı olabilir. Ama önce vatan, önce devlet derseniz bu sorular anlamını kaybeder.
Geçtiğimiz günlerde Meral Akşener’e destek veren birkaç eski MHP yöneticisi ile tartıştım. Onlar, “Bahçeli’yi biz anlamıyoruz. Bahçeli’yi kim yönetiyor? Bahçeli kimin adamı” gibi sorular soruyorlar. Ben de onlara “Bahçeli’yi kimse yönetmiyor. Bahçeli’yi beş bin yıllık Türk Devlet geleneği yönetiyor. Bahçeli’yi Teoman yönetiyor, Metehan yönetiyor, Sultan Alparslan yönetiyor” dedim.
“Siz eğer Bahçeli’yi siyasi kazanımlar, para, makamla değerlendirirseniz yanılırsınız” dedim. Şu an ülkemizde beka sorunu var. Ülkemizi Suriye’ye çevirmek istiyorlar. Irak gibi parçalamak istiyorlar. Bahçeli ülkenin bekası için mücadele veriyor. Önce ülkem sonra partim diyen bir lider başka ne yapabilir?
Refarandum sürecinde şunu gördüm. MHP içindeki muhalefet unsurları Devlet Bahçeli ve üç hilalin yanında yer almak yerine hayır diyen HDP’nin yanında yer aldılar. Murat Karayılan gibi hayır demekten çekinmediler. Bahçeli’yi bırakıp Demirtaş’ın yanında durdular. Bu kin bu nefretin nedeni nedir? Dünya sevgisi, makam, mevki, vatandan daha önemli hale mi geldi?